Popüler Yayınlar

27 Aralık 2011 Salı

Hayal mi Başarı mı Pişmanlık mı yoksa Yalnızlık mı ?

Merak ediyorum acaba neden hayal ettiklerimizi gerçekleştirince onlardan soğumaya başlarız? Kendimize başka hedefler belirlediğimiz için mi yoksa bunu yaptım demek ki hayal değilmiş o zaman önemli bir şey de değilmiş dediğimiz için mi ? Ya da onları elde etme biçimimizin daha sonra bizi pişman etmesi mi ?

Düşünsene ey okuyan -şayet öyle birisi varsa- bir şey hayal ediyorsun, büyük bir ihtirasla sana karşı çıkanlara hayalini savunuyorsun ve bu şevkle ,yalnız kalmak pahasına, hayalini gerçekleştiriyorsun çünkü hayalini gerçekleştirdiğinde yalnız kalmış olsan bile tekrar ve kendi istediğin gibi bir çevre kurabileceğine inanıyorsun. Ardından hayalin gerçekleşiyor ve aynen hayal ettiğin gibi gittikçe yalnızlaşmaya başlıyorsun ama bir eksikle umduğun çevre veya yenilikler seni bir türlü bulmuyor. Acaba sen mi fazla acelecisin yoksa bundan sonra böyle mi olacak ? Bence bundan sonra böyle olacak.

Neden mi geldim bu konuya ya da neden mi şikayet ediyo gibi duruyorum konumumdan? Galiba bir insanın hayatını her zaman tek başına yaşıyor olması fikrini hala benimseyemedim. Klasik söz vardır ya "hayat bir tiyatro sahnesi ve senden başka herkes figüran" diye. Çok saçma geliyor işte bana bu. Bütün şikayetimin sebebi bu belki de. Herkes bir mücadele içinde, en yakınım diyeceğin insan bile bi bakmışsın seni geçmeye çalışıyor, mücadele güzel şey evet de hem yoruyor hem de yalnızlaştırıyor. Herkes hayal ettikleri uğruna savaşıyor sonra savaşıp kazandıklarını bir bir kaybediyor,bırakıyor eline bir şey geçmediğini anladığında. Eğer böyle olacaksa, bir gün hepimiz kazandıklarımızı kazanma yollarımızdan pişman olacaksak ne diye savaşıyoruz ki? Başka yollar bulmak gerek. Hepimizin başkalarının hayatlarında birer figüran olmadığımız bir sahne bulmak gerek.