Popüler Yayınlar

19 Temmuz 2011 Salı

Ayrışma...

Ülkenin bir kısmı hep bir ağızdan kahrolsun PKK diyor, diğer tarafı demokratik özerkliği kutluyor. Aynı ülkenin vatandaşlarının birbirlerine karşı öyle düşünceleri var ki... Hani toplumda farklı düşünce uzlaşma açısından iyi derler ya, bunun neresi iyi arkadaş. Bir toplumda iki kesim birbirine farklı düşünce anlamında nefret besliyorsa bunun demokrasiyle uzlaşmayla yakından uzaktan ilişkisi olmaz. Bu düpedüz ülkenin bölündüğünün işaretidir.

Diyarbakır'dan 13 şehit haberi geldiği gün ülkedeki bütün herkes üzüntülerini bir şekilde dile getirdi. Ama bir tek siyasetçileri dinlemedim. Çünkü dinleyecek samimiyette olan tek bir siyasetçi bile yoktu. Biri çıktı AKP'nin yüzünden oluyor dedi, öbürü çıktı BDP bu kadar önem kazanırsa olacağı buydu dedi, dedi de dedi. Tek yaptıkları şey şehit ailelerinin acısını paylaşmak yerine şehitler üzerinden siyaset yapmaktı. Ordaki askerler ya da ordaki gerillalar ne için savaştıklarını bile bilmeden tepelerinden gelen bir emirle birbirlerini nedensizce vuruyorlar. Klasik gazeteci tabiriyle "daha hayatlarının baharındayken" bu hayattan, hayatın güzelliklerini yaşayamadan sadece kendi koltuklarını ve şanlarını düşünen bazı şerefsiz emreden yüzünden göçüp gidiyorlar. Sonra da o emirleri gönderen tepedeki adamlar o ölen insanların üstünden sanki onlar harcanacak birer piyonmuş gibi siyaset yapıyorlar. Ondan sonra da kendilerine inanmamı(zı) bekliyorlar.

Bu huy sadece siyastçilerde yok ki. Maalesef bizim "şerefli" siyasetçilerimizden, "uzlaşmacı,hoşgörülü" insanlarımıza da bulaşmış durumda. Sağolsun devlet politikamız terörle mücadele konusunda öyle müthiş çalışıyor ki artık Kürtçe'yi PKK'nın dili sanmaya başladık. İstanbul Caz Festivalinde Aynur Doğan Kürtçe şarkı söylerken oraya giden elit insanlar, kalburüstü adamlar üstelik protokolde oturanlar kadına yastık fırlatıyorlar üstüne bir de kalkıp İstiklal Marşı'nı okuyorlar. Bu olaylar Ahmet Kaya'ya da yapılmıştı ona da çatal fırlatıp onuncu yıl marşını okuyan ülkeyi çok seven onun için ölecek(!) insanlar yapmadılar mı bunu.Kardeşim karşınızdaki terörist değil sadece sanatçı diye bağırasım geliyor ama eminim ki şu cümleleri okuyanlar bile bana PKK'yı mı destekliyosun diyecekler. Peki böyle diyeceklere şimdi şunu sormak istiyorum. Madem benden çok daha milliyetçisiniz, madem benden daha çok seviyorsunuz bu ülkeyi o zaman 13 şehidimizin ailelerini görmüşsünüzdür, izlemişsinizdir, hissetmişsinizdir o acıları. E sorayım bari o evlerden birkaçında Kürtçe ağıt yükselmiyor muydu? O Kürt ana babanın çocukları bu vatan uğruna şehit olmamış mıydı? Ama emin olun ki sorun sizde değil, sorun Kürtçeyi PKK'nın dili gibi empoze eden devletimizde...

Bizler dışarıdan gelen "saldır koçum sen büyüksün" provakasyonlarından gaza gelmeyerek önce konuşmayı önce dinlemeyi denediğimiz zaman düzeleceğiz de işte o biraz zor gözüküyor. Bir umudum yeni nesil olarak bizler belki bunu yaparız diyordum ama görüyorum ki bizim neslimiz de "biz babadan böyle gördük" anlayışıyla büyüdüğü için çok zor...Karşımızdaki adamdan hiç bize uymayan bir söz işittiğimizde bir görüş önerisi ortaya atıldığında amasızca ve tamamen önyargıyla mücadele ettiğimiz sürece bizden bir şey olmaz. Sonra da yine birilerinin dolduruşuyla bağımsız Türkiye sloganları atmaya devam ederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder